Golem

Uzun zamandir karsima cikan en muhtesem tuhaf kurgu eseri.
Gustav Meyrink, basyapiti Golemde hafizalardan silinmis bir dünyayi betimler. Yüzlerce yil öncesine dayanan folklorik bir efsaneyi yirminci yüzyil Praginin ara sokaklarina, karanlik gecitlerine, gettolarina özenle yerlestirir. Öyle ki ortaya en az onunki kadar kasvetli olmakla birlikte, cagdasi Kafkanin kentinden farkli bir Prag cikmistir. Almanca korku ve fantastik edebiyatinin temel taslarindan olan Golem, bir yanilsamalar labirenti seklinde varolusa, felsefeye ve psikolojiye degin uzanir.
Tas kesim ustasi Athanasius Pernath, getto hikayeleri dinlerken bir anda kendini bu hikayelerin icinde bulur. Cehresini bir türlü animsayamadigi garip bir adamin verdigi kadim büyü kitabiyla Pragin gizemli tarihinde, isiksiz magaralarinda her nesle musallat olan Golem denen yaratigin pesine düser. Rüya ile gercek, bugün ile tarih birbirine girmistir. Bu sirada Yahudi Mahallesi, ustaca planlanmis bir intikam planina sahne olmaktadir. Golemin yine görüldügü söylentisi bütün kentte duyulmustur.
Varolusun güvenilmezligi Golemin gezdigi sokaklarin ürpertisiyle bulusuyor...